08.12.2021

KONFERANS

İSLAMCILIK BAĞLAMINDA MÜSLÜMAN KARDEŞLER

Diyanet İşleri Başkanlığımızca; Dini Yüksek İhtisas Merkezlerimizde eğitimleri devam eden kursiyerlerimize İslam Düşüncesi ve medeniyet tarihiyle ilgili olarak eğitim ve farkındalık konferansları düzenlenmektedir.

Bu program kapsamında Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezimizde 02.12.2021 tarihinde Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Dr. Muhammed Hüseyin MERCAN, “İslamcılık Bağlamında Müslüman Kardeşler” konulu konferans verdi.

Hocamız konuşmasına İslamcılık kavramının batı dünyasındaki karşılığına değinip bu kavramın, Ortadoğu İslam coğrafyasındaki siyasal islam zemininde sadece devlet yönetimine indirgendiği, akidevi bazı hakikatlerin kavramın dışında tutulduğunu ifade etti. İslamcılık iddiasıyla kurulan Taliban, el-Kaide, Boko Haram, Daiş gibi birçok örgütün siyasal İslamcılık ya da diğer ifadeyle Müslüman siyasalcılıkla bağdaşmadığı ve bu örgütlerin manipüle edilen birtakım örgütler olduğunu ifade etti.

Sayın Mercan konuşmasına şu ifadelerle devam etti:

İslamcılık iddiasıyla ortaya çıkan birçok örgütün bu kavrama yükledikleri anlam, yöntem ve uygulama yanlışlıklarından dolayı farklı menfi sonuçlar doğmaktadır. Olumsuz bu sonuçlardan kurtulabilmek için İslamcılık (İslami Hareket), üç temel esas üzerine tesis edilmesi gereken bir gerçekliktir.

Bu üç esastan ilki; İslami hareketin başarılı olabilmesi için ontolojik düzlemde net bir dost-düşman ayırımını yapabilmesi gerekir. Ancak ontolojik sahada düşman kabul edilen bazı ülkelerin ontik sahada sınırları belli olmakla birlikte dostane bazı ilişkileri de kurması gerekmektedir. Mesele devletin ne kadar İslamcı olduğu değildir. Yani siyaset ontolojik alanda değil ontik(pratik) alanda devam ettirilmelidir.

İkinci esas ise; islami hareket, mevcut siyasal düzeni eleştirirken alternatif bir siyasal düzene sahip olması gerekmektedir. İslamcılık, halife olmadığında Müslümanların başsız kaldığı ve hareket kabiliyetini yitirdiklerinde kendilerine alternatif başka bir siyasal düzlemin gerektiği misyonunu üstlenmelidir.

Son ve belki de en önemli sütun ise; İslami hareketin içinde bulunduğu toplumsal gerçeklikle uyuşan bir siyasi zeminde hareket etmesidir. Son dönemde ortaya çıkan ve kendilerini İslami hareket olarak tanımlayan birçok illegal örgüt bu esasları kendilerinde topla(ya)madıkları için yapıcı değil, yıkıcı-ifsat edici bir örgüte dönüşmüşlerdir.

Daha sonra Müslüman Kardeşler’in kurucusu olan Hasan el Benna’nın yaşadığı ve yetiştiği ortamdan, eğitim yolculuğundan bahseden Mercan, Müslüman Kardeşler hareketinin önceleri siyasi bir hareket olmadığını, Hasan el-Benna’nın 1932 yılında siyasi aktörlerle temas kurmasıyla birlikte siyasi bir harekete dönüştüğünü ifade ettiler.

Müslüman Kardeşler hareketinin, Hasan el-Hudeybî ve diğer önderleri eşliğinde günümüze kadarki tarihi seyrinden kısa pasajlar halinde bilgi veren hocamız; Müslüman Kardeşler hareketinin günümüzde önemli bir yol ayırımında bulunduklarını ifâde etti.

İhvan hareketinin islam açısından müspet bir hareket olduğu, aldıkları kararlara göre olumlu ya da olumsuz şekilde dönüşüp evrileceklerini ifade eden sayın Mercan, İslamcılığın değişen dünyada hala güçlü bir potansiyele sahip, fakat mensuplarının karakterinden dolayı manipüle edilebildiklerini ifade etti.

Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezimizin değerli Eğitim Görevlilerinin ve kursiyerlerinin katılımıyla gerçekleşen program, İhtisas Merkezi Müdürümüz Sayın Doç Dr. Zeki Koçak hocamızın, Dr. Muhammed Hüseyin Mercan’a, verdiği kıymetli bilgilerden dolayı teşekkür etmesiyle sona erdi.