22.01.2020

Burhan İŞLİYEN

DÜNYEVÎLEŞME

16.01.2020 Perşembe günü Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezimizde Diyanet İşleri Başkanlığı Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İŞLİYEN hocamız “Dünyevîleşme” konulu konferans verdi. Konferans Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürümüz Doç. Dr. Zeki KOÇAK hocamızın kısa bir konuşması ve Burhan İŞLİYEN Hocamızı takdimleriyle başladı.

Eğitim Merkezimizde görev yapan Eğitim Görevlileri hocalarımızın, Erzurum İl Müftü Yardımcısı ve bazı İlçe Müftülerimizin, İhtisas, Tashih-i Huruf ve hazırlayıcı eğitim gören meslektaşlarımızın da katıldığı konferansta Dr. Burhan İŞLİYEN hocamızın konuşmasının satır başları şu şekildedir:

Kıymetli Kardeşlerim!

İhtisas merkezlerimizde uygulanan programımız, harika bir program olup 30 ay boyunca alınacak eğitim eksiklerimizin kapatılması için güzide bir fırsattır. Burada bulunduğunuz bu 30 aylık süre içerisinde alınabilecek istifadeyi en üst seviyede almanızı tavsiye ediyorum.

"نية المؤمن خير من عمله" “Mü’min ‘in niyeti amelinden hayırlıdır” buyuran Peygamber Efendimiz (s.a.v.), her türlü hedefin merkezinde Allah rızasının bulunması gerektiğini, Allah rızası bulunmayan işlerin görünüşte bir payesi varmış gibi gözükse de hakikatte bir mana ifade etmediğini bizlere bildirmiştir.

Bütün çağların en büyük problemi “dünyevileşme”dir. Her dönemde farklı kavramlarla ifade edilmiş olsa da problemin ana kaynağıdır. Dünyevileşme hastalığına yakalan günümüz insanının portresi, yanardağın altında piknik yapan ya da selin içinde oyun oynayan bir görüntü çizmektedir. Bu tehlikelerin kendine ulaşacağını yani öleceğini çok fazla aklına getirmek istemez. Halbuki önümüzde “kabir, sırat, mahşer, cennet, cehennem ve mizan” gibi ahiret ahvali vardır.

Dünyevileşme neticesinde mücadele azmimizin kırılmasının sebebi Kur’an-ı Kerim’de Mevlamızın bizlere anlattığı meşhur Talut-Calut kıssasında cereyan eden bir avuçtan fazla içen askerlerin düşman karşısında güç ve azimlerini yitirmesi örneğiyle paralellik arzeder. O kıssa da nasıl olmuştu. Hatırlayıp hafızalarımızı tazelememiz gerekirse kısaca şöyle ifade edilmiştir:

Allah (c.c) savaşacak orduya Tâlût’u komutan olarak atadı ve onları bir imtihana tabi tutacağını bildirmişti. Talut ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.”

İşte Talut-Calut kıssasında olduğu gibi Bizlerde aslında bir avuç almamız gereken bu dünyadan bir avuçtan fazla aldığımız zaman bizlere Allah’ın (c.c) rızasını kazandıracak mücadele azmimiz kırılmıştır.”

 

Dr. Burhan İŞLİYEN hocamız konuşmalarını şu tavsiyeleriyle bitirmiştir:

  • Başta niyetlerimiz Allah (c.c)’yü razı etmek için olmalıdır.
  • Ev dizaynımız ve her şeyimiz bizimce, Müslümanca olmalıdır.
  • Bizi bağlayan yegane dayanak Kuran-ı Kerim’in ve Peygamber Efendimiz’in programı olmalıdır.
  • Helak olan “Semud ve Ad” kavminin hayatlarından ibret alarak onların düştükleri hataya düşmememiz gerekmektedir.

Cenab-ı Allah bizlere Dünyevileşme hastalığından uzak bir hayatı yaşamayı ve bunu kıvama eriştirmeyi  nasip eylesin.

(Amin)