17/07/2025 tarihinde Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, Erzurum Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezinde “Çağımızda Hadislerin Anlaşılması ve Anlatılmasında Usul” başlıklı bir konferans verdi.
Konuşmasına, Allah’ın insanlara dinini öğretmek üzere sadece kitaplar indirmediğini, aynı zamanda bu kitapları açıklamak ve yaşanabilir kılmak üzere peygamberler gönderdiğine dikkat çekerek başlayan Prof. Dr. Aydemir, dinin hem ilahî metinler hem de peygamberlerin örnekliğiyle insanlara ulaştığını vurguladı.
Teorik bilginin yanı sıra pratik uygulamanın önemine değinen Aydemir, sözün hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu ve Hz. Peygamber’in sünnetinin nesilden nesile kesintisiz bir şekilde hayata aktarıldığını ifade etti. Bugün yazılı hadis metinlerine ulaşılamasa dahi, İslamî hayatın temelini oluşturan ibadetlerde ve uygulamalarda herhangi bir değişikliğin olmayacağını belirten Aydemir, kimsenin namazı, haccı ve orucu hadis metinlerinden öğrenmediğini pratik aktarım yolu ile öğrendiğini ifade etti.
Sahadaki dinî uygulamaların bir diğer faydasının ise, her metnin sorgusuz şekilde Hz. Peygamber’e isnat edilmesinin önünü kapatmak olduğunu ifade etti. Bazı hadisleri hedef alarak yerleşik dinî uygulamalara ve İslamî yaşama yöneltilen toptan eleştirilerin isabetli olmadığını belirten Aydemir, eleştirilen bu tür rivayetlerin çoğunlukla İslam’ın asli değil, tali (fer’î) meseleleriyle ilgili olduğunu vurguladı.
Uygulamada karşılığı bulunmayan bazı rivayetlerin yalnızca sened zincirine dayandığını, senedi sahih olan bir hadisin metninin mutlaka Hz. Peygamber’e ait lafızlar olduğu anlamına gelmeyeceğini belirtti. Mana ile rivayet edilen hadislerde lafız farklılıklarının ve anlam çeşitliliğinin olabileceğine dikkat çeken Aydemir, bu nedenle her hadis metnine “birebir Peygamber sözü” olarak yaklaşmanın ilmi açıdan sakıncalı olduğunu söyledi. Farklı yorum ihtimallerinin dikkate alınmasının hem tek taraflı bakış açısından uzaklaştıracağını hem de muhatabı doğru anlamaya ve metni doğru aktarmaya katkı sağlayacağını ifade etti.
Bu bağlamda Prof. Dr. Aydemir, Kadının eğri kaburga kemiğinden yaratıldığına” dair hadisi gündeme getirerek, bu rivayetin yalnızca zahiri anlamına bağlı kalındığında kadına yönelik olumsuz bir tasvir olarak algılanabileceğini, ancak Hz. Peygamber’in bu ifadeyi farklı lafızlarla kullanmış olma ihtimalini ve ilgili rivayetin yorum zenginliğini dikkate almanın gerekliliğini vurguladı. Kitap ve sünnet bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde, Kur’an’da babasız bir şekilde kadından (Meryem) yaratılan Hz. İsa’dan bahsedildiğine dikkat çeken Aydemir, bu perspektiften bakıldığında ilgili hadisin kadını değersizleştiren bir anlam taşımadığını, aksine kadının farklı bir yaratılış ve duygu yapısına sahip olduğunu, kadınlarla iletişimde bu farklılığı gözeten bir hassasiyetin gerektiğini ifade etti. Bu tür rivayetlerde kadın ya da erkekliğe dair üstünlük veya değersizlik anlamı değil, yaratılış özelliklerine uygun bir yaklaşım önerildiğini belirtti.
Prof. Dr. Halis Aydemir, hadislerin doğru anlaşılabilmesi için metin merkezli ve dar yorumların ötesine geçilmesi gerektiğini; bağlam, sahih uygulama ve Kur’ân bütünlüğüyle birlikte değerlendirilmesinin elzem olduğunu ifade etti. “Her hadis metnini Peygamber Efendimiz’in ağzından çıkmış gibi öğretmek ne kadar hatalıysa, senedi sahih bir hadisi yalnızca anlaşılmadığı için reddetmek de o kadar yanlıştır.” diyerek, hadislerin çok yönlü, dengeli ve ilmi ölçütlerle ele alınmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Sonuç olarak Prof. Dr. Halis Aydemir, günümüzde hadisler üzerinden yöneltilen eleştirilerin sağlıklı bir zeminde değerlendirilebilmesi için, öncelikle bu rivayetlerin ne ölçüde sahih veya zayıf olduğunun tespit edilmesi gerektiğini vurguladı. Sahih rivayetlerin doğru anlaşılması ve aktarılması konusunda daha titiz bir yöntemin benimsenmesinin, zayıf rivayetlerin ise ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulmasının, daha sağlıklı ve verimli sonuçlar elde edilmesine katkı sağlayacağını belirterek konuşmasını tamamladı.